İçeriğe geç

Görme engelli nasıl olur ?

Görme Engelli Nasıl Olur? Tarihsel Arka Plan, Modelle­r ve Güncel Tartışmalar

“Görme engelli nasıl olur?” sorusu, bir tıbbi durumun ötesinde; toplumsal, teknolojik ve kültürel boyutları olan geniş bir alana işaret eder. Görme kaybı kimi zaman doğuştan, kimi zaman yaşamın ilerleyen dönemlerinde hastalıklar, kazalar ya da yaşlanma ile ortaya çıkar. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre en az 2,2 milyar insanın görme yetisinde sorun vardır ve bunun yaklaşık yarısı önlenebilir ya da hâlâ ele alınmamış durumdadır. Bu veri, meselenin yalnızca tıp değil, aynı zamanda kamusal politika, eğitim ve erişilebilirlik başlıklarını da içerdiğini gösterir. :contentReference[oaicite:0]{index=0}

Tarihsel Arka Plan: Braille’den Bastona

Görme engelli bireylerin eğitime ve bilgiye erişiminde en büyük dönüm noktalarından biri Braille yazı sistemidir. Louis Braille’in 1820’lerin başında geliştirdiği altı noktadan oluşan hücre yapısı, parmak uçlarının rahatlıkla ayırt edebileceği taktil bir alfabe sundu ve dünya genelinde standart hâline geldi. Bu sistem bugün hâlâ “okuryazarlığın” omurgalarından biri olarak kabul edilir. :contentReference[oaicite:1]{index=1}

Günlük yaşamda bağımsız hareket için simgesel ve pratik bir araç olan beyaz baston ise 20. yüzyılda “görünürlük” ve yol hakkı tartışmalarıyla öne çıktı. İki dünya savaşı arasındaki dönemde Avrupa’da şekillenen, sonrasında Kuzey Amerika’ya yayılan kullanım, sürücülere “yol ver” mesajı taşıyan yasal düzenlemelerle güçlendi. :contentReference[oaicite:2]{index=2}

“Engellilik” Ne Demektir? Tıbbi Model, Sosyal Model ve Hibrit Yaklaşımlar

Tıbbi model, görme kaybını bireyin bedeninde “tedavi edilmesi gereken” bir arıza olarak ele alır. Bu yaklaşım erken dönemlerde rehabilitasyon ve klinik çözümlerle sınırlı bir çerçeve kurdu. Buna karşılık sosyal model, engelliliği bireysel bir kusur değil; toplumun fiziksel ve tutumsal bariyerleri üreten yapılarıyla etkileşimin sonucu olarak tanımlar. Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi’nin çerçevesi de bu bakışı güçlendirerek, engelliliği “kişisel farklılıklar ile çevresel engellerin etkileşimi” üzerinden açıklar ve eşit haklara erişimi vurgular. :contentReference[oaicite:3]{index=3}

Günümüzde akademide ve politika belgelerinde sıkça benimsenen biyopsikososyal yaklaşım, tıbbi ve sosyal modelin keskin ayrımını yumuşatır: Retina dejenerasyonu gibi biyolojik etkenler, bireyin psikolojik uyum süreçleri ve sosyal çevre koşulları birlikte değerlendirilir. Böylece “görme engelli nasıl olur?” sorusu yalnızca neden–sonuç listesine indirgenmez; erişilebilir şehirler, ayrımcılıkla mücadele, kapsayıcı eğitim ve istihdam politikalarıyla iç içe okunur. :contentReference[oaicite:4]{index=4}

Güncel Gerçeklik: Nedenler, Yaygınlık ve Önlenebilirlik

Görme kaybının nedenleri arasında katarakt, glokom, yaşa bağlı maküla dejenerasyonu, şeker hastalığına bağlı retinopati ve kırma kusurları sayılabilir. Dünyada milyonlarca insan için bu nedenlerin önemli bir kısmı erken tanı, birinci basamak göz sağlığı hizmetlerine erişim ve düşük maliyetli müdahalelerle önlenebilir ya da geciktirilebilir. WHO’nun vurguladığı “insan merkezli entegre göz sağlığı” yaklaşımı bu nedenle giderek yaygınlaşmaktadır. :contentReference[oaicite:5]{index=5}

Teknoloji ve Erişilebilirlik: Okuryazarlıktan Dijital Katılıma

Braille, bugün ekran okuyucular, akıllı telefon erişilebilirlik ayarları, taktil yüzeyler ve yapay zekâ destekli metin–ses dönüşüm teknolojileriyle birlikte düşünülüyor. Ekran okuyucu ekosisteminde JAWS, NVDA ve VoiceOver öne çıkıyor; kullanıcı anketleri, JAWS ve NVDA’nın küresel ölçekte en yaygın seçenekler arasında başa baş bir kullanım oranına sahip olduğunu gösteriyor. Bu da “okuryazarlık” kavramının yalnızca Braille değil, aynı zamanda dijital okuryazarlık ve erişilebilir tasarım standartlarıyla (ör. WCAG) genişlediğine işaret ediyor. :contentReference[oaicite:6]{index=6}

Güncel Akademik Tartışmalar: Eşitlik, Refah ve Katılım

Bugünün tartışmaları üç eksende yoğunlaşıyor: İlk olarak, hak temelli çerçeveler ve ölçülebilir politika hedefleri arasındaki boşluğu kapatmak. İkinci olarak, gelişmekte olan ülkelerde erişilebilir eğitim materyallerinin (Braille kâğıt, kabartma makineleri, uygun fiyatlı dijital cihazlar) sürdürülebilir finansmanla yaygınlaştırılması. Üçüncü olarak, kapsayıcı tasarımın lüks değil, ana akım kalite standardı olduğunun kabulü. Bu başlıklar, yalnızca bireylerin değil toplumun tamamının eşit katılım ve refah kazanımlarını artırır. Braille ve dijital çözümlerin birlikte kullanımının, özellikle eğitim ve istihdamda bağımsızlığı güçlendirdiğine dair saha örnekleri de giderek artıyor. :contentReference[oaicite:7]{index=7}

Sonuç: “Nasıl Olur?”dan “Nasıl Birlikte Yaşarız?”a

Görme engelli nasıl olur? sorusu, yalın bir biyolojik açıklamaya indirgenemez. Tarihsel olarak Braille ve bastonla görünürleşen, hukuki zeminini CRPD ile sağlamlaştıran ve günümüzde ekran okuyucularla dijital katılımı mümkün kılan bir dönüşümden söz ediyoruz. Bu dönüşümün özünde erişilebilirlik, haklar ve katılım bulunuyor. Erken tanı ve birinci basamak göz sağlığı hizmetlerinin yaygınlaştırılması, ayrımcılığın önlenmesi, erişilebilir tasarımın standartlaşması ve eğitimde okuryazarlığın hem taktil hem dijital olarak desteklenmesi; “nasıl olur?” sorusunu “nasıl birlikte daha iyi yaşarız?” sorusuna dönüştürmenin en somut yollarıdır. :contentReference[oaicite:8]{index=8}

Kaynaklar

  • Dünya Sağlık Örgütü, “Körlük ve Görme Bozukluğu” bilgi notu. :contentReference[oaicite:9]{index=9}
  • Dünya Sağlık Örgütü, “Göz sağlığı, görme bozukluğu ve körlük programı” sayfası. :contentReference[oaicite:10]{index=10}
  • BM Engelli Hakları Sözleşmesi (CRPD) – OHCHR ve BM Sosyal Kalkınma Dairesi özet sayfaları. :contentReference[oaicite:11]{index=11}
  • Britannica, “Braille yazı sistemi: tarih ve özellikler”. :contentReference[oaicite:12]{index=12}
  • IN-SIGHT, “Beyaz Bastonun Tarihi” (PDF). :contentReference[oaicite:13]{index=13}
  • WebAIM, “Ekran Okuyucu Kullanıcı Anketi #10 Sonuçları”. :contentReference[oaicite:14]{index=14}

::contentReference[oaicite:15]{index=15}

6 Yorum

  1. Şule Şule

    Görme engelli insanların yaklaşık ‘ı gelişmekte olan ülkelerde yaşıyor. Yaşa bağlı makula dejenerasyonu, glokom ve diyabetik retinopati, gelişmiş ülkelerde körlüğün önde gelen nedenleridir. Bireyin görme keskinliği 6/18 ve 6/60 arasında ise hafif görme engellilik ya da eski tanıma göre az gören olarak tanımlanmıştır. Görme keskinliği eğer 6/60 ve 6/120 arasında ise birey ağır görme engelli olarak Kabul edilir. Eğer görme keskinliği 6/120 ve daha kötüyse körlük olarak tanımlanır.

    • admin admin

      Şule! Paylaştığınız değerli öneriler, yazının eksiklerini tamamladı, metni daha güçlü hale getirdi.

  2. Yürek Yürek

    Parmak testi , kör ve az gören olarak sınıflanan görme engellilerin belirlen- mesine hizmet eder. Snellen Kartı ise, kör, az gören ve değişik düzeyde uzağı görme problemi olan çocukların belirlenmesine hizmet eder. Görme Engelliler – Erzincan RAM Erzincan RAM dosyalar 29012859_u… Erzincan RAM dosyalar 29012859_u… Parmak testi , kör ve az gören olarak sınıflanan görme engellilerin belirlen- mesine hizmet eder.

    • admin admin

      Yürek! Görüşleriniz, çalışmayı daha dengeli ve bütünlüklü hale getirdi.

  3. Ece Ece

    Görme engelli kişiler, ışığı en çok yansıtan koyu ve parlak renkleri görmeyi daha kolay bulabilirler . Ancak, daha incelikli renkler veya desenlerde daha fazla zorlanabilirler. Tamamen kör olan kişiler renkleri göremezler, ancak hayal edebilirler. 26 Tem 2023 Görme engelli kişiler, ışığı en çok yansıtan koyu ve parlak renkleri görmeyi daha kolay bulabilirler . Ancak, daha incelikli renkler veya desenlerde daha fazla zorlanabilirler.

    • admin admin

      Ece!

      Önerileriniz yazının doyuruculuğunu artırdı.

Şule için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
https://betci.co/vdcasinoilbet.casinoilbet giriş yapamıyorumilbet girişbetexper.xyzelexbet girişsplash