İçeriğe geç

Kabede say neden yapılır ?

Kabede Say Neden Yapılır? Toplumsal Cinsiyet, Çeşitlilik ve Sosyal Adalet Açısından Bir Bakış

İstanbul’un kalabalık sokaklarında her gün bir sürü insanla yan yana geliyorum. Toplu taşımada, iş yerinde ya da sokakta, bazen gözlerim bir detaya takılıyor: Bir grup insan, gözleri kapalı, kalpleriyle ve bedenleriyle bir yönü izleyerek dönmeye başlıyor. O an ne yaptıklarını fark ediyorum: Kabede say yapıyorlar. Hac ibadetinin bir parçası olarak, milyonlarca insan her yıl Kabe’yi tavaf ederken bu ritüeli yerine getiriyor. Ama bu basit bir dini ritüel değil; toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet gibi kavramlarla doğrudan ilişkili bir anlam taşıyor. Gelin, hep birlikte Kabede say neden yapılır sorusunu derinlemesine inceleyelim.

Kabede Say Nedir?

Kabe’de say yapmak, Hac ve Umre ibadetlerinde yapılan bir ritüeldir. Bu ritüel, Kabe’nin etrafında yedi kez dönmekle sınırlı değildir; aynı zamanda Safa ve Merve tepeleri arasında yedi defa koşmak ya da yürümek anlamına gelir. Kuran’da, bu eylem, İbrahim Peygamber’in eşi Hacer’in su arayışı ve Allah’ın ona verdiği mucize ile ilişkilendirilir. Hacer, çocuğu İsmail için su ararken, Safa ve Merve arasında koşmuş ve sonunda Allah tarafından bir mucize ile su bulunmuştur. İşte, say yaparak bu tarihi ve dini olayı hatırlamak, ibadet eden kişinin kalben bir bağ kurması beklenir.

Ancak, Kabede say yapmak, yalnızca bir dini ritüel değil; aynı zamanda toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adaletle bağlantılı derin anlamlar taşır. Bu anlamları daha iyi anlayabilmek için, bunu günlük hayatımızla, sokaklarda ve işyerlerinde gözlemlediğimiz eşitsizliklerle bağdaştıralım.

Toplumsal Cinsiyet ve Kabede Say

Toplumsal cinsiyet, Kabede say ritüelinde oldukça belirgin bir şekilde karşımıza çıkar. Özellikle, Hacer’in su arayışı, geleneksel olarak kadının güç ve direncini simgeler. Kadınların, tarih boyunca çok çeşitli toplumlarda üstlendiği roller ve karşılaştıkları zorluklar göz önüne alındığında, Hacer’in say yapması, bu ritüelin kadınlar için ne kadar özel bir anlam taşıdığını ortaya koyuyor. Bu ritüel, kadının cesaretini ve mücadelesini onurlandırır. Birçok kadın, bu ritüeli yerine getirirken kendilerini güçlenmiş hisseder, çünkü bu, toplumsal cinsiyetin kendilerine biçtiği sınırlamaları aşma arzusunu simgeler.

İstanbul’da bir akşam, bir arkadaşım, “Kadınların sokakta nasıl durduğuna bak! Hep bir kenarda duruyorlar, dikkat çekmemek için. Erkeklerin ise alanları geniş, özgürler,” demişti. O an, toplumdaki cinsiyet ayrımlarını daha net hissettim. İş yerinde de benzer bir gözlem yapıyorum: Kadınların fikirleri bazen erkeklerden daha az değerli kabul edilebiliyor. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği, bazen en temel düzeyde bile kendini gösteriyor. Kabede say yapmak gibi bir ritüelin, kadınları güçlendiren bir anlam taşıması, bu eşitsizliklerle dolu dünyada bir nebze de olsa denge sağlamaya çalışmak gibi görünüyor.

Çeşitlilik ve Kabede Say

Kabede say, aslında sadece bir dini ritüel değil, çeşitliliği de simgeler. Her yıl milyonlarca insan, dünyanın dört bir yanından Kabe’yi ziyaret eder ve aynı zamanda say yapar. İşte burada çeşitliliğin ne kadar belirgin olduğunu görmek mümkün. Hac, farklı etnik kökenlerden, kültürlerden, dil ve inançlardan gelen insanların bir arada ibadet etmelerini sağlar. Bu, dini ritüelin evrenselliğini ve birleştirici gücünü gösterir. Hacda, farklı kimlikler bir araya gelir ve sadece Allah’a yönelerek, dünya üzerindeki tüm ayrımların ortadan kalktığı bir an yaşanır. Say yaparken, hiçbir ayrım gözetilmeden, herkes eşit bir şekilde bu ritüeli yerine getirir. Kabe’deki bu birliktelik, insanların farklılıklarını bir kenara bırakıp ortak bir amaca yönelmeleri anlamına gelir.

İstanbul’un çeşitli mahallelerinde yürürken, farklı etnik grupların, farklı dini inançların bir arada yaşamaya çalıştığını gözlemliyorum. Çeşitli topluluklar arasında çok katmanlı bir etkileşim mevcut, ancak çoğu zaman bu çeşitlilik, anlamlı bir şekilde kutlanmıyor. Birbirine farklı gözlerle bakan insanlardan söz ediyorum. Bazen, toplu taşıma araçlarında, farklı dilleri konuşan grupların birbirlerinden kaçtığını görüyorum. Oysa ki, Kabede say yapmanın mesajı çok basit: Hepimiz eşitiz. Herkes, farklı inançlar ve kimliklerle aynı hedefe yöneliyor. Bu, sosyal adaletin de bir yansımasıdır.

Sosyal Adalet ve Kabede Say

Sosyal adalet, her bireyin eşit fırsatlara sahip olduğu bir dünyayı savunur. Kabede say yapmak, bu bağlamda herkesin eşit koşullarda, tek bir amaca yönelik hareket ettiği bir durumu simgeler. Ancak İstanbul gibi büyük şehirlerde, sosyal adalet hala birçok kişi için ulaşılabilir bir hedef değil. Sokakta, iş yerlerinde ve toplu taşıma araçlarında gördüğüm insanlara bakarak, sosyal adaletin henüz tam anlamıyla sağlanmadığını söylemek mümkün. Fakirlik, ayrımcılık ve eşitsizlik, pek çok insanın yaşamını zorlaştırıyor. Kabede say, aslında bu zorlukların üstesinden gelmeye çalışan bir toplumun simgesidir. Kabe’ye yönelirken, hiçbir birey diğerinden daha ayrıcalıklı değildir. Birinin saçı uzun, birinin kısa, birinin cildi koyu, diğerinin açık. Ama tüm bunlar, bu ritüelde hiçbir anlam taşımaz. Sosyal adaletin en güçlü mesajlarından biridir bu.

Sonuç olarak, Kabede say yapmak, toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adaletle bağlantılı derin anlamlar taşıyan bir ritüeldir. Her birimiz günlük hayatımızda, bazen farkında bile olmadan, bu değerleri taşıyan benzer mücadeleleri veriyoruz. İster sokakta, ister iş yerinde, isterse toplu taşımada, toplumsal eşitsizliklerle karşılaşıyoruz. Ama Kabede say, bu dünyadaki tüm ayrımların ötesinde birleştirici bir güç olarak karşımıza çıkıyor. Herkes eşit, herkes aynı şekilde say yapabiliyor. Bu mesajı daha fazla duymamız gerek. Çünkü bazen, en güçlü değişim, en basit ritüellerin içinde gizlidir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
https://betci.co/vdcasinoilbet.casinoilbet giriş yapamıyorumilbet girişbetexper.xyzelexbet girişcasibom